Seviyorum dediğim küçük kıpırtılarmış, aşk zannettiğim. Ben aslında seni değil; o kıpırtılarla yaşamayı çok sevdim. "Güzeldi tanrım, tıpkı diğerleri gibi" dedim ve yoluma devam ettim sen' li zamanların kıvrımlarında.
Asi gecelerin sabrını biriktirdim de lal oldum. Gün oldu düştüm kalbine de aşk oldum. Suskularımın bile sus-pus olduğu derin okyanuslara saldım gözyaşlarımı. O sularda vaftiz olan acılarımla söyledim şarkılarımı...
Yaptığım tercihlerdeki aldanışlarımdı, ağzımda kekremsi tat bırakan burukluk. Sevmelerinin farkına vardığımda anlamıştım, sonu yoktu hatalarımın. Ötesi- berisi de yoktu ki aşkın. Kendi yaralarıma bile bastıramadığım tuz gibiydin içimde. Yanlışlarımdan ders alamıyor ve tekrarlar yapıyordum seninle. Hani bilirsin işte "ilk düğme yanlış iliklenirse, diğerleri de yanlış olur." Böyle birşeydi yaşadıklarımda...
Bilinmezlik denizindeki kayboluşlarımdan, hem mutluluk duyuyor, hem de bir an önce sıyrılmak istiyordum aslında.
Kendime saplanmış bir bıçaktım. Ki ; yaralarım onulmazdı... Eskiden olsa üzerime düşen yağmurlardan neşeli bir gökkuşağı çıkarabilirdim oysa...
Şimdi çatık kaşlarıma mühürlüyordum renkleri. Ve en sevdiğim renkti gri. Hiçbir şey hayalin kadar saf değildi. Hatta sen bile... Bunu da biliyordum da; ne kadar kendim olabilirdim kaçışlarımda... Dikiş tutturabilir miydim sensizliğimle... Kabuk altında kanayan yaralarım olur muydu benim de... Bunların sağlamasını yapıyordum kendi içimde....
Ve gidiyordum, hayra bile yoramadan kendimi... Gidiyordum, ardımda bir sürü belki' ler bırakarak sessizce... Arkamdan bakakaldın sadece. Belki susturmaya çalıştın yüreğindeki acıyı... Belki uzun bir süre seyrettin adımlarımı... Giderken gözlerime çivilenen bakışlarından korktum en çok da... Yüreğinden sessizce giderken, ağlıyordum bilesin...
Sakın! dar vakitlerde giyindiğin hıçkırıkları da alıp yanına, vicdan azabı olarak çıkma karşıma...
Adın bir "hoşçakal" oldu dudaklarımda...
lal-i handan
Sakın! dar vakitlerde giyindiğin hıçkırıkları da alıp yanına, vicdan azabı olarak çıkma karşıma...
YanıtlaSilAdın bir "hoşçakal" oldu dudaklarımda...