28 Ekim 2009
Aşkın Su Hali
2 Eylül 2009
Ölüm Hüzünleri
28 Temmuz 2009
Can Yitiği
21 Haziran 2009
Artemio Cruz' un Ölümü
Senin hareketsizliğin zamanı durdurmayacak. Zamanı oluşturan ve ölçen sen olsan bile; zaman sensiz de akıp gidecek. Senin kıpırtısızlığını yadsıyan ve seni yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakan zaman; serüven düşkünü... Kendi hızını zamanın hızına göre ayarlayacaksın. Sağ kalmak için, yeryüzünde daha uzun süre kalıyormuş gibi yapmak için yaratacağın zaman; uykunun çeyrek çemberindeki aydınlık ve karanlık değişimlerini algılayabilmek için kapkara kümülüs bulutlarının, şimşeklerin, gökgürültülerinin, sağanaklarının kaçınılmaz gökkuşaklarının tehdit ettiği dingin gürültüleri sürdürmek için; dağdaki hayvanların çiftleşme dönemindeki çığlıklarını duymak, mevsim değişimlerini haykırmak, savaş naraları, ağıtları ve bayram coşkuları için beyninin yaratmak zorunda olduğu zaman kavramı: Kısacası zamanı belirtmek, zamandan söz etmek, başı ve sonu olmadığı için zaman kavramı olmayan bir evrenin olmayan zamanını düşünmek adına oluşturacağın zaman kavramı “Evrenin başlangıcı yoktu, sonu da yok “ ve seni sonsuza bir ölçü getireceğinden ve bir çap pergeli icat edeceğinden hiç de haberi olmayacak.Varolmayan bir zaman icad edecek ve onu ölçeceksin.
Bilecek, kavrayacak, yargılayacak, hesaplayacak, düşleyecek, sezeceksin ve sonunda beyninin yarattığından başka gerçek olmadığını düşünme noktasına varacaksın. Düşmanlarının şiddetini ezebilmek için; kendi şiddetini bastırmasını öğreneceksin. İki çubuğu tutuşturuncaya kadar birbirine sürtmesini öğreneceksin. Çünkü seni, kendilerinden ayrı görmeyenler, senin etinle başka hayvanların eti arasında ayrım yapmayan yırtıcı hayvanları korkutabilmek için; mağaranın ağzına yanar bir meşale fırlatman gerekecek.Ve yanan meşaleni, o mağaranın ağzına bir daha fırlatabilmek için bin tapınak kurman,bin yasa yapman, bin kitap yazman, bin tanrıya tapınman, bin resim çizmen, bin makine yapman, bin kent fethetmen, bin atom parçaman gerekecek.Ve düşündüğün için, kafatasının içinde bir sinir yumağı, bilgi algılayabilen ve bu bilgiyi önden arkaya aktarabilen bir örgü sistemi geliştirmiş olduğun için; bütün bunları yapacaksın…Dolaysız algılamaların ve hayati gereksinimlerin sınırlarını aşarak, düşünmekte özgür olacaksın.
Dallardan indiğinde on milyon beyin hücren bulunacak. Kafatasının içindeki o elektrik bataryası; esnekliği ile araştırmaya senin meraklarını gidermeye, amaçlar belirlemeye, amaçları gerçekleştirmeye, zorlukları yenmeye, önceden sezmeye, öğrenmeye, unutmaya, anımsamaya hazır olacak ve sen salt varolmanın gereksinmelerinden kurtularak adım adım yükseleceksin. Fiziksel ortamın olumlu ve olumsuz yanlarını kollayarak, elverişli koşullar arayarak, içinden en çoğunu isterken görünürde en azı ölçüt alıp; gerçeği tartarak ama boşuna çabalamanın tekdüzeliğine düşmeden yükseleceksin.
Kendini başkalarıyla paylaşılan yaşama uyduracaksın.O yaşamın gereklerine göre; kendini biçimlendireceksin. İstek duyacaksın. İçinden kabaran istekle, isteğini doyuran nesnenin aynı olmasını, aynı noktada bütünleşmesini isteyeceksin. İstek ile istenilenin aralarında boşluk olmaksızın özdeşleşmesini, aynı anda doyuma ulaşmayı düşleyeceksin.
Kendini tanıyacaksın.Başkalarını tanıyacaksın ve kendini onlara tanıtacaksın.Ve bu arada seninle isteğin arasına birer engel oldukları için; herkese karşı olduğunu da bileceksin.
Seçeceksin. Sağ kalmak için seçim yapacaksın. Sonsuza kadar sıra sıra uzanan aynaların içinde sadece biri, geri dönüşü olmaksızın seni yansıtacak. Ve öteki aynaların tümüne karanlık gölge düşürecek olan aynayı seçeceksin. Seçebilecek sayısız yolları, sayısız seçenekleri yeniden önüne sermesinler diye; öteki aynaları yok edeceksin. Özveride bulunacak, ötekilerden vazgeçip bir tek yol seçeceksin. Bu seçimi yapmakla özveride bulunmuş olacaksın. Çünkü böylece; bir başka yolu seçtiğinde olabileceğin kişi olmaktan uzaklaşacaksın. Ve yollardan birine “evet” demekle, o yolu seçmekle kesip attığın diğer yaşamı senin yerine başkalarının –daha doğrusu birinin- yaşamasını isteyeceksin."Hayır" dediğin, o sayısız çatallı yolları istemediğine karar verdiğin zaman, özgürlüğünü kolladığını sanacaksın. Oysa sana bunu seçtiren kişisel çıkarın, korkun, gururun. O seçimi yaptığın gün aşktan korkacaksın. Ama bu korkuyu atlatacaksın. Gözlerin kapalı yatacaksın.Yine de görmekten, istek duymaktan geri kalmayacaksın. Çünkü istediğini ancak böyle elde edeceksin. Çünkü yaşamınla yazgının aynı olduğu bugün, doyuma ulaşmış istek demektir.
2 Haziran 2009
sevmek
3 Mayıs 2009
Kendine Gitmeleri Yakıştıran Sevgili
12 Nisan 2009
Senin İçin Bir Dilek Tutmak İsterdim,öğretmenim...
8 Nisan 2009
Kendime Hükümdardım.
Şeyda Mektupları- 1
Teşekkür Ederim Muhammed İbn-i Abdullah. Herşey İçin...
Gözlerinde/kin/i Gördüm Rakkase!
7 Nisan 2009
Adın Bir "Hoşçakal" Oldu Dudaklarımda...
Varlığımızı Düşünmek
6 Nisan 2009
Yemin olsun ki; bitmedi...
İçimde biriktirdiğim ve gün geçtikçe çoğaldığını hissettiğim bir özlemdin sen. Herkesten sakladığım bir sır,derinlere gömdüğüm hüznümdün.Uyudukça bitmesin istediğim, en güzel rüyaydın sanki.Ne kadar korksam da; çıkmakta zorlandığım Sis Dağı’nın en zirvesiydin gönlümdeki.Velhasıl benimdin, benleydin. Yada öyle sandığım…
Yitip gitmemeliydi düşlerim.Meydan okuyabilmeliydim gidişlerine.Küsmelerin beni bana bu kadar yabancılaştırmamalıydı.Yeniden deneyebilmeliydik belki.Yeniden denemeyi bilmeliydik ya da.Varsın olsundu öfkelerin.Susuşların varsın olsundu.Günler boyu kalemim,kendimi sana anlatamamanın derdiyle can çekişti durdu.Bunu da istemezdim biliyor musun?Konuşamasam da anlamalıydın beni.Yaşadıkça paylaşılıyormuş,insan şimdi anlıyor.Ağlamaların ve susuşların şimdi daha bir anlam kazanıyor,hafızamın harmanında.
Hani bir de göz gezdirişlerin olurdu yaa.En çok da onu özlüyorum aslında.Sonra birden gözlerini kaçırışların.Oturduğun masadan kalkmadan gitmelerin olurdu bazen.Hiç bilemezdim nerede olduğunu.O an, aklının ve kalbinin kimde olduğunu.Vardın ve o masadaydın işte.Ama hepsi buydu.
Salıveriyorum şimdi kanatlarını allı pullu boyadığım güvercinleri.Varsın lal-i handan desinler.Kimselere söylemeyeceğim ismini.Bir giz olacaksın içimdeki.Hala rastlıyor olsam da sana,unutacağım cümlelerimi ve her şeyi…Ahh sevdiğim!Hep ben bildiğim,hep beklediğim.Gözlerimde biriken yaşlara yemin olsun ki;bitmedi…
lal- i handan